Ana içeriğe atla

Gezip Görülecek yer; MEKKE

  

MEKKE - TDV İslâm Ansiklopedisi

MEKKE

Ruhunuzun arşa açılan kapısı.

Gün gelir iç âleminizde hayal dahi edemeyeceğiniz devinimler, derinlikler, bir iç huzur yaşamak isterseniz; gidilecek yerin adıdır Mekke.

Hz. Muhammed (sav)'in,

“Allah’ın arzında, Allah’a ve bana en değerli yer sensin ve eğer kavmim beni kovmasaydı, seni hiçbir zaman terk etmezdim,” dediği şehirdir Mekke.

Eğer yolunuz Mekke’ye düşerse mutlaka gitmeniz gereken yerler:

Mescid-i Haram

Mekke Medine ve Camii Resimleri | DECO GERGİ

Şehre girdiğinizde sizi çölün yakıcı sıcağı karşılar önce. Havada metalik, acımsı bir koku eşlik eder sıcağa. Geldiğiniz saat kaç olursa olsun zaman aynı zamandır. Akıp gitmez, gitse de fark edilmez, zaman kavramının kalmadığı, gece ve gündüzün hem dem olduğu bir yerdir Mekke.

Havadaki ağır koku ve sıcaklık sizi şaşırtmasın. Çünkü; ilk durağınız olan Mescid-i Haram, hayatınızda hiç koklamadığınız ferah bir koku, huzurlu bir ortam, anın tadına varacağınız, anın içinde varlığın hazzını yaşayacağınız tavaf ibadeti için sizi bekliyor. Sizi, bulunduğunuz zamandan koparıp başka bir âleme taşıyacak olan Kâbe ile birlikte.

Kâbe, Allah (cc)'in yeryüzündeki evi. Rahman ve Rahim olan Allah'ın sizi ağırladığı, misafirliğin tacını taktığınız yerdir Kâbe. Her şaft ile kulluğun zirvesinde gezineceğiniz, gözyaşlarınıza duaların eşlik edeceği yerin adıdır Kâbe.

Tavaf bitince say için Safa ve Merve tepelerinde umudu adımlarsınız, imkânsıza âşık olur, imkânı yakalamak için bazı yerlerde koşar adım yol alırsınız. Yolculuğun bittiği yerde umutların duaya dönüştüğü, duanın vücut bulduğu yerin adıdır Safa ve Merve; insan, say ile aradığını bulacaktır.

Hz. Muhammed ( sav) 'in Doğduğu Ev

Kâbe’ye giderken sizi Allah Resulünün evi karşılar önce. Şimdilerde halk kütüphanesi olan evi ziyaret ederseniz annesi Hz Amine'nin, Hz Muhammed (sav)'i salladığı tahta beşiği görebilirsiniz. Bu evin bir özelliği vardır; bu ev ile Kâbe arasında Ebu Cehil’in evi bulunmaktadır. Kişi doğruyu bulup doğru yolda ilerlerse menzile giden yolda karşısına çıkan bütün kötülükleri aşabilecek kuvvette yaratılmıştır. Allah Resulü, Ebu Cehil’e rağmen Kâbe’ye ulaşmıştır. Zamanla Allah Resul’ünün evi ilmin kapısı, Ebu Cehil’in evinin yeri tuvalet olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kâbe’de lavabo ihtiyacı duyarsanız Ebu Cehil’e gitmek istediğinizi söylemek durumundasınız.

Mu' alla Mezarlığı

Hz Muhammed (sav)'in dedesi Abdulmuttalip, amcası Ebu Talip, eşi Hz Hatice ve oğulları Kasım Ve Abdullah'ın kabirlerinin bulunduğu Mu'alla Mezarlığı şehirde ziyaret edilen önemli yerlerin başında gelir.

Ebrac El- Beyt

Mekke'nin en merkezi yerinde, otel olarak hizmet veren Suudi Arabistan'ın en yüksek binasıdır. Dünyanın en büyük oteli olarak bilinen bina her yıl binlerce hacı adayını misafir eder ve mükemmel bir saat kulesine sahiptir. Eğer bu otelde konaklarsanız Kâbe’yi her an seyredebilirsiniz. Kâbe’ye en yakın yapıttır.


Nur Dağı/ Hira Mağarası

Hz. Muhammed (sav)'in inzivaya çekildiği, kendini dinledi dağ olan Nur Dağ'ındaki Hira Mağarası ilk vahyin indiği yerdir. Bu sebepten dolayı Nur Dağı denilmiştir. Mağaraya bir kişi tek başına güçlükle sığabilmektedir. İnsan dağa tırmanırken yıllar öncesini düşünmeden edemiyor. Dağa çıkış yollunun geçen yıllar içinde aşınmış olmasına rağmen çıkış oldukça zor. Şimdiki hali ile dağa çıkmak bu denli zorken, aşınmamış haliyle Allah Resulü nasıl çıkmış bu dağa?

Ama mağarada O'nun kokusunu duymak, yaşadıklarını anlamlandırmak istiyorsanız, bu dağa mutlaka çıkmalısınız.

Dağdan inip, başka bir mekâna giderken dönüp dağa yeniden bakarsanız, dağın Kâbe’ye doğru secde ettiğini görebilirsiniz.

SEVR DAĞI VE MAĞARASI | Hac Umre Burada

Serv Mağarası

Dağın zirve noktasındaki mağaranın adıdır Serv. Dağa tırmanırken, Nur Dağı'na çıkarken hissettiğiniz duygular yeniden canlanır. Bu mağaraya çıkmak da en az Hira Mağrası’na çıkmak kadar meşakkatlidir. Değer mi derseniz, bu meşakkate? Elbette değer; yaşadığınız hayatı anlamak, anlamlandırmak için bile olsa, değer. Hz Muhammed (sav) yol arkadaşı olan Hz. Ebubekir ile birlikte, Mekke müşriklerinden kaçıp, Medine'ye hicret'i esnasında onlara ev sahipliği yapan mağara bu kutlu görevi bir güvercin yuvası ve bir örümcek ağı ile paylaşmıştır.

Cin Mescidi

Hz. Muhammed (sav)'in farklı zamanlarda ve mekânlarda cinlere Kur'an okuduğu ve onları İslam'a davet ettiği biliniyor. Abdullah b. Mes'ud ile birlikte Hacün yakınlarındayken toprağa bir daire çizip Abdullah b. Mes'ud'u dairenin içine alır ve çizgiyi aşmamasını söyler. Çizginin ilerisinde cinlere Kur'an okur. Daha sonra buraya cami inşa edilmiş ve Cin Mescidi denilmiştir. Cin suresi burada nazil olmuştur. Mescid, Cennet’ül Mualla’ya çok yakın yerde Mescid-i Haram’a hâkim bir tepenin üzerindedir.

Arafat Dağı

huzurluseyahat.com

Hz. Muhammed (sav)'in "Veda Hutbesi"ni yaptığı, hacı adaylarının vakfeyi gerçekleştirdiği, dünyaya gönderildikten uzun bir aradan sonra Hz. Havva ve Hz. Âdem’in buluştuğu, yapılan duaların kabul olduğu Cebel-i Rahme tepesinin bulunduğu yerdir Arafat Dağı. Duanızın umudunuzla buluştuğu yer gibidir. Kul olarak burada yaptığınız dualarla Hacca hazırlandığınız bu dağ, Rahmet Dağı olarak da anılmaktadır.

Müzdelife

Arafat'tan inen hacıların ikinci vakfelerini yaptıkları yerdir. “Yakınlaşma” anlamına gelen Müzdelife, dua ve vakfe ile insanların Allah'a yaklaştıkları yer olması nedeni ile bu ismi almıştır.

Mina


Müzdelife ile Mekke arasında bulunan mekândır. Şeytan taşlama yerleri Cemarat buradadır. Hacılar üç gün boyunca burada kalır ve şeytan taşlarlar. Kurbanlarını keserler. Mina, aynı zamanda Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etmek için götürdüğü yerdir.

Sizi Allah’tan uzaklaştıran, sevmediğiniz bütün huylarınızı kurban ederek kurtulma vesilesi yaptığınız; kötülüğe sevk eden duygu ve düşünceleri taşladığınız bu yerde kendinizi bir iç muhasebe yaparken bulacaksınız.

Akabe

Hz Muhammed (sav)'in Medine'ye hicretinden iki yıl önce 12 Medinelinin Müslüman olduğu, O'nu koruyup kollayacaklarına dair söz verdikleri 1. Akabe ve 2. Akabe biatlerinin yapıldığı yer. Sözün erdemle buluştuğu, hayat bulduğu yer. Verilen bu sözle adeta insanlığın kaderi değişmiştir.

 Mekke'de bulunan Arafat, Müzdelife, Mina ve Kabe havadan ...

Ayrıca ziyaretiniz süresince Zübeyde Hatun Su Yolu, Mescidi Bia, Mescidi Cirane, Hudeybiye, Mescidi Havf, Tenim Mescidi de ziyaret etmeyi unutmayın.


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

NELER ÇEKTİĞİMİ, NEREDEN BİLECEKSİNİZ?

  VİCDANIM NEREDESİN? Siz benim neler çektiğimi, nereden bileceksiniz! Dilindeki bu satırlar yüreğini yakarken, elleri paltosunun cebinde, başı yerde yürüyordu. Hava soğuktu, belki de değildi de O üşüyordu. Elleri terlemiş miydi, yoksa yıkadıktan sonra kurulamamış mıydı? Ama evden çıkmadan yıkamıştı. Uzun zamandır yürüyordu. Çoktan kurumuş olmalıydı. Soğuktu, üşümüyordu, elleri terliyordu. Kimse Onun ne çektiğini bilmiyordu. İhanetin bedeli bu muydu? Yoruldum, çok yoruldum. Siz benim neler çektiğimi, Nereden bileceksiniz Bir şarkı duydu, dilinde dolanan cümleye ait. Sesin geldiği yeri aradı gözleriyle. Kim söylüyordu? Yakında bir yerlerde cafe mi vardı ya da eğlence merkezi? Oradan geliyor olmalıydı ses. Bakındı. Fakat önünde uzayıp giden yol boyunca bir kaç bahçeli ev dışında bina yoktu. " Evlerden birinden geliyor olabilir mi bu ses?" diye düşündü. Geride kalan evin bahçe duvarının önüne geldi, dinledi. Ses seda yoktu. Yürümeye devam etti. Yürürken ses...

GİDENLERİN ARDINDAN

HASRETİN ADI: SEN Mevsimlerden hüzün, Günlerden sensizliğin ertesi, Havada hafif bir çilek kokusu… Bahar sanki sen kokuyor, seni solukluyor. Esen ılık rüzgar senin kokunu getiriyor. Yokluğunda günleri sayıyorum, her bir güne, binlerce hece, hasret yüklüyorum. Sen yokken biraz umut biriktirdim geleceğe dair, biraz da hüzün; koca bir sessizlik… Sen yokken rüzgarlara söz verdim;   kokunu unutmamak için. Esen rüzgarlarla, her nefeste, seni içime çekmek için. Kuşlara söz verdim, bizim şarkımızı birlikte söyleyeceğimiz günü beklemek için. Seninle başladı her şey; hayatı seninle yudumladım, içimdeki kuşlar özgürlüğün tadını seninle yakaladılar. Gece mehtabım oldun yolumu aydınlatan, gündüz güneşim oldun içimi ısıtan. Bir “iz” oldun benliğime, ben nereye gitsem benimle var olan. Şimdi sensizliği solukluyor benliğim, kuşlarımın kanatları kırıldı. Uçmak için çırpınışları nafile, sonuç vermiyor. Gecenin karanlığında, kuşlarımın kanatlarında yıldızları topluyorum birer birer...

Antika İskemleler

Antika İskemleler   ANTİKA İSKEMLELER Hatırlar mısınız? Eskiden, oturduğunuz mahalleye biri gelip adres sorsa, adresi tarif etmek yerine,   kişiyi alır sorduğu adrese kadar götürürdük. Hem herkes birbirini tanır hem gelen yabancı zorluk çekmesin diye uğraşılırdı. Tabi adres sorulduğu anda içilen çaydan, yenilen pastadan mutlaka ikram edilir hatta ısrar edilirdi. Yanımızdan bir ambulans geçse tanımadığımız hasta için dua etmeye başlar, şifalar dilerdik. Günler geçti; dünya ile birlikte bizler de büyüdük. Globalleşen dünya düzeninde birçok değerlerimizi yitirdik. Çok değiştik. Bir firmada genel müdür olarak görev yapan değerli bir girişimcinin” İKNACI”   adlı kitabını baskıya girmeden önce okuma fırsatı yakaladım. Kitapta denk geldiğim bir hikâye ilk bakışta ikna ile alakası yok gibi gözükse de usta bir dokunuşla konunun özüne bağlanmış. Ama ben “Antika İskemleler” hikâyesini okuduğum zaman kaybettiğimiz ve her geçen gün daha çok hasret çektiğimiz değer yargılarımız...